- zaman aralığı
- time interval
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
zaman birimi — is., gök b. Tekrarlanan gök olaylarına dayanılarak seçilen zaman aralığı Güneş günü. Yıldız günü … Çağatay Osmanlı Sözlük
süre — is. Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız. T. Oflazoğlu Birleşik Sözler süre aşımı süreduran süredurum süreölçen süreölçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
devir — 1. is., vri, Ar. devr Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası, dönem, periyot Bana sorarsanız devrimiz nasihat devri olmaktan çıktı. B. Felek Birleşik Sözler devrihindi devrisaadet Cilalı Taş Devri kuluçka devri Maden Devri … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilkbahar — is., gök b., T. ilk + Far. bahār Kuzey yarım kürede mart, nisan ve mayıs aylarını içine alan, 21 Mart 22 Haziran arası zaman aralığı, ilkyaz, bahar Birleşik Sözler ilkbahar noktası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavuşum dönemi — is., gök b. Bir gezegenin iki kavuşumu arasında geçen zaman aralığı Ayın kavuşum dönemi 29 gün, 12 saat, 44 dakika ve 3 saniye sürer … Çağatay Osmanlı Sözlük
saat farkı — is. Dünyanın dönüşünden ve meridyen farklılığından oluşan zaman aralığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun — sf. 1) İki ucu arasında fazla uzaklık olan, kısa karşıtı 2) Başlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan, çok süren Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece. Âşık Veysel 3) zf. Ayrıntılı, derinlemesine Uzun düşündüğünü unuttuğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aralıq — is. 1. İki şey arasındakı boşluq, boş yer; iki yerin arası; ortalıq, orta, ara. Aralıqda qalan şeyləri götürün. Aralıqda gəzib işə mane olma. // Bir neçə otaq və sairə arasındakı açıq yer. Samovarı aralıqda qoy. Kömür yeşiyi aralıqdadır. // sif.… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük